Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | konser salonu | concert hall n. | ||
This concert hall has wonderful acoustics. Bu konser salonu harika akustiğe sahiptir. More Sentences |
||||
Art | ||||
Art | konser salonu | concert hall n. | ||
People came to the concert hall to listen to the famous orchestra. İnsanlar ünlü orkestrayı dinlemek için konser salonuna geldiler. More Sentences |
||||
Music | ||||
Music | konser salonu | concert hall n. | ||
Tom left for the concert hall about 30 minutes ago. Tom yaklaşık 30 dakika önce konser salonuna gitti. More Sentences |
||||
General | ||||
General | konser salonu | auditorium n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | konser salonu veya stadyumda koltuk numarası olmayan (rezerve edilmemiş) bölüm | general admission n. |
General | konser salonu veya stadyumda koltuk numarası olmayan (rezerve edilmemiş) bölümün bilet ücreti | general admission n. |
Institutes | ||
Institutes | cemal reşit rey konser salonu | cemal resit rey concert hall n. |
Architecture | ||
Architecture | çağdaş bir konser salonu | odeon n. |
Architecture | çağdaş konser salonu | odeum n. |
Geography | ||
Geography | new york'ta bulunan dünyaca ünlü konser salonu | carnegie hall n. |
Geography | londra'da bir konser salonu | festival hall n. |
Geography | londra'da bir konser salonu | royal festival hall n. |
Music | ||
Music | müzikal performansların gerçekleştirildiği konser salonu | music hall n. |
Theatre | ||
Theatre | 1888'de amsterdam'da açılmış bir konser salonu | concertgebouw n. |